Ziynet Davası Nedir?

Ziynet davası, evlilik birliğinde düğün sırasında eşlere takılan ziynet eşyalarının (altın, gümüş gibi takılar) kime ait olduğunun tespiti ve iadesine ilişkin bir davadır. Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre bu tür süs eşyaları, eşler arasında “kişisel mal” kapsamında değerlendirilir. Örneğin, TMK m.220’nin gerekçesinde giysi, saat ve ziynet eşyası kişisel kullanım eşyaları olarak sayılmaktadır. TMK m.226/1. maddesine göre de “Her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır”. Dolayısıyla, düğünde gelin veya damada takılan takıların bir eşin elinde kaldığı iddia edildiğinde, o eş hakkını TMK ve ilgili kurallara dayanarak ziynet davası yoluyla arayabilir. Örneğin, Nazime Kalan’a göre ziynet davası “düğünde takılan ziynet eşyalarının kime ait olduğunun tespiti ve kişilere iadesini sağlama” amacıyla açılır.

👨‍⚖ Görevli Mahkeme

Aile Mahkemesi: Ziynet alacağı, TMK’nın Aile Hukuku kapsamındaki bir talebi olduğundan görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi bu davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakar. Örneğin İstanbul’da Aile Mahkemesi varken, Kayseri’de Aile Mahkemesi yoksa davaya Asliye Hukuk Mahkemesi Aile Mahkemesi sıfatıyla bakacaktır.

📍 Yetkili Mahkeme

  • Genel Yetki: HMK m.6/1’e göre genel yetkili mahkeme, davalının (ziynet eşyasını elinde bulundurduğu eş veya kişinin) yerleşim yeri mahkemesidir. Yani koca İzmir’de, gelin Antalya’da yaşıyorsa davalı eşin yerleşim yeri olan mahkeme (örneğin İzmir Aile Mahkemesi) yetkili olur.

Özel Durum – Eşli Boşanma: Ziynet davası boşanma davasıyla birlikte açıldıysa, her iki davanın yetkisi normalde her eşin yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak karşılıklı boşanma davasına ek olarak ziynet talebi birlikte istenmişse, esas davayı gören mahkeme yetkili sayılır.

⏳ Zamanaşımı Süresi

Aynen İade: Ziynet eşyasının aynen iadesi talep ediliyorsa, bu taleple ilgili zamanaşımı süresi yoktur. Ziynet eşyası aynen iade edilebilen türden (misli eşya) olduğundan, Borçlar Kanunu’nun 702. maddesi gereği zamanaşımı işlemez.

Bedel İstemi (Tazminat): Eğer ziynet eşyası davayı açarken mevcut değilse ve talep tazminat yani bedel ödenmesi yönündeyse, Borçlar Kanunu’nun genel 10 yıllık zamanaşımı kuralı uygulanır. Bu süre, boşanma davasının kesinleşme tarihinden itibaren başlar. Örneğin, boşanma kesinleşme tarihi 2015 ise, ziynet eşyasının bedelini istemek için dava 2025’e kadar açılmalıdır.

💔 Boşanma Davası ile İlişkisi

Ziynet talebi boşanma davasıyla birlikte veya boşanma kesinleştikten sonra ayrı bir dava olarak açılabilir. Yani bir eş, boşanma davasıyla birlikte düğün takılarının iadesini isteyebilir veya boşanma kesinleştikten sonra bağımsız ziynet davası açabilir.

Dikkat Edilecekler: Ziynet talebi boşanma davası esnasında da sunulabilir; fakat yargılama prensipleri gereği ziynet isteği boşanma dilekçesinin ekinde ayrı bir bölüm olarak veya ayrı bir dava dilekçesinde belirtilmelidir. Boşanma davasından ayrı açılan ziynet davasında, ziynetlere ilişkin hususlar olay ve delillere göre bağımsız olarak incelenir.

❓ Sıkça Sorulan Sorular

🧑‍⚖ Ziynet davasını kim açabilir?

Eşlerden her biri (kadın veya erkek) ziynet davası açabilir. Evlilik birliği devam ederken veya boşanma sürecinde, aile reisi görülen koca veya gelin, düğünde takılan takıların kendi üzerlerine bağışlandığını ileri sürerek diğer eşe karşı dava açabilir. Ayrıca, gelinin ziynet eşyasının kocasında kaldığı iddiasıyla kadın; damadın kimsesiz bir ziynet eşyası kaldığını iddia ediyorsa koca adına da dava açılabilir. Resmi nikâhları olmayan (dinî nikâhlı) çiftlerde ise, boşanma davası yerine Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ziynet davası açılabilir.

👗 Ziynet eşyası olarak neler kabul edilir?

Kadına özgü takılar: Gelin veya kadına özgü ziynet eşyaları, örneğin bilezik, kolye, küpe, gerdanlık gibi süs eşyalarıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 222. maddesine göre aksi anlaşma veya adet yoksa, düğünde kime takılırsa takılsın kadın eşe bağışlanmış sayılır. Bu durumda bu tür takılar kadının kişisel malı olmaya devam eder.

Genel ziynet eşyası: Gram altın, yarım/çeyrek altın, cumhuriyet altını gibi ziynet eşyaları ise özel nitelikte sayılmaz. Hangisine ait olduğu ispat edilemeyen bu mallar eşlerin paylı mülkiyetinde kabul edilir. Dolayısıyla bir taraf bu ziynetleri kendine ait olduğunu iddia ediyorsa, hangi eşe ait olduğunu güçlü delillerle kanıtlamalıdır.

Paralar ve kullanılmış takılar: Evlendirme sırasında erkeğe takılan ziynet paraları da aksi kanıtlanmadıkça kocanın malıdır. Benzer şekilde, takılar evlilik birliği içinde harcanmışsa veya iade edilmeyecek şekilde bağışlandığı ispatlanmışsa, bu durumda da borç sorumluluğu kalkabilir. Bu gibi durumları iddia eden taraf delillerini sunmakla yükümlüdür.

⏳ Ziynet davasında zamanaşımı ne kadardır?

Ziynet davasında zamanaşımı, talebin türüne göre değişir. Eşya aynen iade isteniyorsa zamanaşımı yoktur. Ancak eşya mevcut olmadığından bedel talep ediliyorsa, 10 yıllık zamanaşımı uygulanır. Süre, boşanma kararının kesinleştiği tarihten başlar. Örneğin boşanma 2010’da kesinleştiyse, takıların bedelini istemek için dava 2020’ye kadar açılmalıdır.

🕵‍♀ Ziynet eşyasının kadının üzerinde olduğu kabul edilir mi?

Evet, Yargıtay’a göre ziynet eşyalarının normal şartlarda gelinin/karının üzerinde veya evde saklanacağı kabul edilir. Bu nedenle, erkek ziynetlerin evden ayrılırken kadının elinden zorla alındığını veya gizlendiğini iddia ediyorsa, bu durumu ispat yükü ona düşer. Özetle, eşyaların kadının yanından alındığı, zorla engellendiği veya evde bırakıldığına dair olayı ispatlamak davacı (genellikle kadın) tarafa aittir.

👨‍⚖ Avukatın Önemi

Ziynet davası hem aile hukuku hem de ceza mahremiyetine giren eşya konularını barındırır; bu yüzden hukuki bilgi ve deneyim gerektirir. Uzman bir avukat, doğru dava konusunu belirler, delil toplamanızı ve belgeleri eksiksiz hazırlamanızı sağlar. Örneğin, Yargıtay kararları ispat yükünü kadına yüklediği için, bir avukat bu usul kurallarını bilerek davanızı güçlendirir. Ayrıca avukat, dilekçenizi usulüne uygun yazıp mahkeme usullerine hakim olarak süreci yönetir; böylece şahısların yanlış usul hataları yapma riski azalır. Özetle, uzman bir avukat sayesinde hem hukuki süreçler doğru işletilir hem de hak kaybı riski en aza indirilir.

📝 Örnek Ziynet Davası Dilekçesi

ADANA AİLE MAHKEMESİ’NE

Davacı: Ayşe Y. (T.C. Kimlik No: 12345678901, Adres: xxx Mah. xxx Sk. No:…)
Vekili: Av. Fatih Derin (Adres: xxx Mah. xxx Sk. No:…, Tel:…)
Davalı: Ali K. (T.C. Kimlik No: 19876543210, Adres: xxx Mah. xxx Sk. No:…)

Konu: Boşanmaya esas olmayan ziynet eşyalarının davalıdan iadesi istemine ilişkin davadır.

Açıklamalar ve İstem: Davacı, 10.06.2020 tarihinde davalı ile evlenmiş; düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından alınarak geri verilmediğini beyan etmiştir. Bu ziynet eşyaları arasında 2 adet bilezik, 1 adet kolye ve 3 adet gümüş bileklik bulunmaktadır. Davacı, söz konusu ziynet eşyasının gelinin kişisel malı olduğunu; TMK m.220/1 ve m.226/1 hükmü gereğince bu malların iadesini istemektedir.

Bu itibarla;

  1. Düğün sırasında davacıya takılan 2 adet bilezik, 1 adet kolye ve 3 adet bileklikten oluşan ziynet eşyalarının aynen davalıdan alınarak davacıya iadesine,
  2. Dilekçe tarihinden itibaren yasal faizin davalıdan tahsiline,
    karar verilmesini vekâleten vekilim Av. Fatih Derin aracılığıyla saygıyla arz ve talep ederim.

Deliller: 1) Nüfus kayıt örnekleri, 2) Düğün fotoğrafları (ziynetlerin takılı halde görüldüğü), 3) Tanık beyanları (düğün salonu yetkilisi ve davacı akrabaları), 4) Zamanaşımı itirazı halinde ihtiyati haciz ve varsa banka kasası önlem belgeleri.

Sonuç ve Talep: Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, ziynet eşyasının aynen iadesine ve buna bağlı yasal sonuçlara karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim.

Ekler: Kimlik fotokopileri, fotoğraf, tanık listesi, vekâletname.

Av. Fatih Derin (Vekil)

Comments are closed