GİRİŞ
Tehir-i icra (icranın geri bırakılması) müessesesidir. Borçlunun aleyhine verilen bir mahkeme kararının henüz kesinleşmeden icraya konulması halinde, hukuki korunma ihtiyacı doğmaktadır. Bu noktada tehir-i icra, kanun yoluna başvurmuş borçlunun, karar kesinleşinceye kadar icra tehdidinden korunmasını sağlayan geçici ve teminatlı bir hukuki mekanizma olarak işlev görmektedir.
GELİŞME
Tehir-i icra, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 36. maddesinde düzenlenmiş olup, borçlunun temyiz veya istinaf başvurusu üzerine, icra mahkemesinden icranın durdurulmasını talep etmesi şeklinde işler. Bu müessesenin en belirgin özellikleri şunlardır:
-Şarta bağlı olması: Kanun yoluna başvurulmuş olmalıdır.
-Teminat zorunluluğu: Alacaklının hakkı güvenceye alınır.
-Geçicilik: Nihai karar verilinceye kadar icra işlemleri durur.
-Takip engeli niteliği taşır: icra dairesinin yürüttüğü takip işlemleri geçici olarak durur.
Bu özellikleriyle tehir-i icra, borçluya hukuki korunma sağlarken, alacaklının menfaatlerini de göz ardı etmez.
A-) Tehir-i İcra Şartları
1-) Kanun Yoluna Başvuru Şartı
Borçlunun öncelikle aleyhine verilmiş kararı istinaf veya temyiz etmesi gerekir. Kanun yoluna başvurulmamışsa tehiri icra talebi yapılamaz. Bu yönüyle tehir-i icra, kanun yollarıyla sıkı sıkıya bağlantılıdır.
2-) Talep Şartı
Tehir-i icra, mahkeme tarafından kendiliğinden (re’sen) uygulanabilecek bir müessese değildir. Bu korumadan yararlanabilmek için borçlunun açık bir irade beyanı ile icra mahkemesine başvuruda bulunması zorunludur. Başvuru, yazılı bir dilekçe ile yapılabileceği gibi, usulüne uygun şekilde sözlü olarak da gerçekleştirilebilir. Yargıtay da bu hususu açıkça vurgulamış; “tehir-i icra kararı, borçlunun talebi olmaksızın re’sen verilemez. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu’nun2017/1680 esas, 2021/758 karar,15.06.202 tarihli kararı;
“…14.Kesinleşmeden icraya konulabilen ilamların (hükümlerin) temyiz edilmiş olması, kendiliğinden ilamın icrasını durdurmaz. Hükmü temyiz eden borçlunun, kesinleşmeden icraya konulmuş olan ilamın icrasını durdurabilmek için, teminat karşılığında, Yargıtaydan icranın geri bırakılması (tehiri icra) kararı alması gerekir…” |
3-) Teminat Gösterme Şartı
Borçlu, icranın durdurulabilmesi için icra dosyası kapak hesabı alacağının 3 ay ilerisinin kapak hesabı üzerinden, icra dairesine teminat göstermek zorundadır. Teminatın türü ve miktarı mahkemece belirlenir:
-Genellikle nakit para veya banka teminat mektubu kabul edilir.
-Taşınmaz ipoteği veya üçüncü kişinin kefaleti istisnai olarak kabul edilebilir.
-Teminatın amacı, alacaklının hakkını korumak ve olası kötüye kullanımları önlemektir.
Teminat yükümlülüğü, özellikle yüksek meblağlı davalarda borçlular için ciddi bir yük oluşturmakta; bu nedenle öğretide bu durum “adalete erişim engeli” olarak tartışılmaktadır.
4-) İcra Mahkemesi Kararı
2021’de yürürlüğe giren 7343 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, tehir-i icra talebi artık doğrudan icra mahkemesi tarafından karara bağlanır. Önceden Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay’dan talep edilmesi uygulamada karmaşa yaratmaktaydı.
İcra mahkemesi:
-Talebin kabulü hâlinde, karar kesinleşinceye kadar icrayı durdurur.
-Talebin reddi hâlinde icra işlemleri devam eder.
5-) Mehil Vesikası
Borçlu, icra mahkemesinden kararını beklerken icra dairesinden mehil vesikası (geçici durdurma belgesi) talep edebilir.
-Bu belge genellikle 60-90 gün süreyle geçerlidir. Bu sürede karar alınamaz ise icra dairesinden ek 30 günlük süre talep edilir.
-Mahkeme tarafından mehil vesikası verilmesi talebi reddedilirse, mehil vesikası süresi sonunda icra işlemleri kaldığı yerden devam eder.
6-) Alacağın Niteliği
-Tehir-i icra, ilamlı icra takiplerinde söz konusu olur.
-İlamsız takiplerde ise borçlunun şikâyet veya itiraz yolları ayrı olarak düzenlenmiştir.
B – ) Tehir-i İcranın Kapsamı ve Etkileri
-Tehir-i icra kararı verildiğinde icra takibi durur; satış, haciz gibi işlemler yapılamaz.
-Daha önce yapılmış icra işlemleri geçerli kalır; yalnızca yeni işlemler engellenir.
-Eğer karar verilmeden önce mallar satılmışsa, satış işlemi geçerli olmakla birlikte, borçlunun dava lehine sonuçlanması hâlinde iade mekanizması işletilebilir.
SONUÇ
Tehir-i icra, icra hukukunda borçlu ile alacaklı arasındaki menfaat dengesini korumak bakımından önemli bir kurumdur. İlamların kesinleşmeden icra edilebilirliği ilkesinin doğal sonucu olarak, borçluya kanun yoluna başvurduğu süreçte belirli bir koruma sağlanması gerekmektedir. İşte bu noktada tehir-i icra, borçlunun hak arama özgürlüğünü güvence altına almakta; aynı zamanda alacaklının menfaatini teminat aracılığıyla güvence altına alarak adil bir denge tesis etmektedir.
Kurumun düzenlenmiş olduğu İcra ve İflas Kanunu m. 36, borçlunun talebi üzerine ve teminat karşılığında icra işlemlerinin durdurulabilmesine imkân tanımakta; böylece yargılamanın sonucuna kadar tarafların menfaatleri arasında makul bir denge kurulmasını sağlamaktadır.
Sonuç olarak, tehir-i icra, gerek hukuk devleti ilkesinin, gerekse adil yargılanma ve hak arama özgürlüğünün doğal bir yansıması olarak, icra hukukunda vazgeçilmez bir yere sahiptir. Bu yönüyle kurum, hem alacaklının hakkının korunması hem de borçlunun hukuk güvenliğinin teminat altına alınması açısından günümüz icra hukukunun temel mekanizmalarından biri olma özelliğini sürdürmektedir.
TEHİR-İ İCRA HAKKINDA EN ÇOK MERAK EDİLENLER
1-) Tehir-i icra nedir?
İlâmlı icra takibine konu bir mahkeme kararı, borçlu tarafından istinaf veya temyiz edildiğinde ve gerekli şartlar sağlandığında, icra işlemlerinin geçici olarak durdurulmasına olanak tanıyan hukuki mekanizmadır.
2-) Hangi kanun maddesinde düzenlenmiştir?
Tehir-i icra, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 36. maddesinde düzenlenmiştir.
3-) Talebin yapılması yetecek midir?
Hayır; borçlunun ayrıca icra dosyasına yeterli miktarda teminat göstermesi zorunludur.
4-) Teminat miktarı nasıl belirlenir?
Genellikle hükmedilen borcun tamamıyla birlikte üç aylık faizi kadar tutar üzerinden belirlenir.
5-) Teminat türleri nelerdir?
Nakit para, banka teminat mektubu yaygın olarak kabul edilir. Taşınmaz ipoteği veya üçüncü şahıs kefaleti nadiren, istisnai olarak verilebilir. Teminat mektubu sunulduğu takdirde bu teminat mektubunu inceleme yetkisi icra hukuk mahkemesindedir. Teminat mektubunun geçerli ve yeterli olduğuna dair karar icra hukuk mahkemesince verilir, icra müdürü tarafından teminat mektubu incelenip karar verilemez.
6-) Talep hangi merciden yapılır?
2021 Reformu sonrası tehiri icra talebi icra mahkemesi tarafından karara bağlanmaktadır.
7-) Mehil vesikası nedir?
Teminat yatırıldıktan sonra icra müdürlüğünce verilen, mahkemeden karar alınana kadar süre tanıyan resmi belgedir.
8 – ) Mehil vesikası ne kadar süre geçerlidir?
Genellikle 60–90 gün arasında değişen süreler tanınır.
9-) Mehil vesikası süresi dolarsa ne olur?
Sürenin bitiminde mahkeme kararı yoksa icra işlemleri kaldığı yerden devam eder; borçlu ek süre talep edebilir.
10-) Tehir-i icra hangi icra türlerinde uygulanır?
Sadece ilâmlı icra takiplerinde geçerlidir; ilamsız takiplerde uygulanmaz.
11-) Karara karşı başvuru yapılmadan tehiri icra talebi yapılabilir mi?
Hayır; kanun yolları kullanılmadan sadece tehiri icra talebi yapılamaz.
12-) Uygulamaya nasıl başlanır?
Borçlu, istinaf/temyiz dilekçesine “tehiri icra taleplidir” ibaresi ekleyerek başvurur.
13-) Tehir-i icra talebi reddedilirse ne olur?
Mahkeme reddederse, icra işlemleri hemen devam eder; genellilke alacaklı teminat olarak yatırılan paradan alacağının ödenmesini talep eder. Borçlu tarafından nakit teminata rağmen ayrıca dosya borcu ödenirse teminat borçluya geri gönderilir.
14-) Tehir-i icra talebi kabul olunursa ne olur?
İcranın durdurulması sağlanır; borçlu karar kesinleşene(İstinaf/temyiz) kadar koruma kazanır.
15-) Karar kesinleşince ne olur?
– Karar lehine sonuçlanırsa: Teminat iade edilir.
– Karar aleyhine sonuçlarsa: Teminat alacaklıya ödenir.(Ayrıca borçlu tarafından ödeme yapılır ve borç miktarı icra dairesine yatırılırsa teminat borçluya iade edilir.)
16-) Yapılan hacizler tehir-i icra ile kalkar mı?
Hayır; önceki hacizler devam eder. Sadece yeni icra işlemleri durdurulur.
17-) Başvuru için zaman sınırlaması var mı?
İcra emri tebliğ edildikten ve derkenar alındıktan sonra her aşamada talep edilebilir.
18 – ) Avukatla yürütülmeli midir?
Evet; usulü işlemler karmaşıktır ve ihmal/hata riski yüksek olduğundan bir avukattan destek alınması tavsiye edilir.
19-) Pratikte en sık yapılan hata nedir?
Teminatın eksik yatırılması(genellikle 3 ay ilerisinin kapak hesabı üzerinden ödenmemesi), kira tahliye tehir-i icralarında 3 aylık kiranın yanlış miktarlardan depo edilmesi, derkenarın istinaf masrafları yatırılmadan talep edilmesi, tehir-i icra kararını istinaf/temyiz mahkemelerinden beklemek, teminat mektuplarının kayıtsız şartsız ibaresinin, mahkeme bilgilerinin ve icra dairesi bilgilerinin bulunmaması, kesin teminat mektubu sunulmaması, mehil vesikası kararı alınmadan icra dosyasının kesinleşmesi ve haciz konulması. Bu saydıklarımız genel olarak uygulamada yapılan en sık hatalardır.
TEHİR-İ İCRA İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
1-) YARGITAY Hukuk Genel Kurulu’nun2017/1680 esas, 2021/758 karar,15.06.202 tarihli kararı;
“…14.Kesinleşmeden icraya konulabilen ilamların (hükümlerin) temyiz edilmiş olması, kendiliğinden ilamın icrasını durdurmaz. Hükmü temyiz eden borçlunun, kesinleşmeden icraya konulmuş olan ilamın icrasını durdurabilmek için, teminat karşılığında, Yargıtaydan icranın geri bırakılması (tehiri icra) kararı alması gerekir…” |
2-) YARGITAY 12.Hukuk Dairesi’nin2019/ 12672 esas, 2019 / 17345 karar, 02.12.2019 tarihli kararı;
“…Bu durumda, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması sırasında tehiri icra talep edilmesi ve icra müdürlüğüne başvurularak gerekli teminatın yatırılması halinde icra müdürlüğünce Bölge Adliye Mahkemesinden tehiri icra kararı getirmek için süre (mehil vesikası) verilmesinin gerektiği, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi tarafından takibe dayanak ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi durumunda, işbu karara karşı temyiz yolunun açık olması ve tehiri icra talepli temyiz dilekçesi verilmesi halinde de icra müdürlüğünce Yargıtay’dan tehiri icra kararı getirmek için süre (mehil vesikası) verilmesi gerekmekte olup … Bölge Adliye Mahkemesi…. Hukuk Dairesi ile … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar vermek gerekmiştir…” |
3-) YARGITAY 12.Hukuk Dairesi’nin 2018/ 6741 esas, 2019 / 7109 karar, 30.04.2019 tarihli kararı;
“…Yargıtay’dan tehiri icra kararı alabilmek üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK’nun 85/son Maddesiyle de bağdaşmayacaktır. Şu hale göre; borçlu tarafından, dosya borcunun tamamı (asıl alacak ve fer’ileri) icra dairesine depo edilmiş olmakla, mahkemece, aşkın hale gelen hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde Hüküm tesisi isabetsizdir…” |