Kişisel ilişki (çocukla görüşme) davası, boşanma veya ayrılık sonrası velayeti kendisine bırakılmayan anne veya babanın çocuğuyla düzenli görüşme hakkını belirleyen bir davadır. Türk Medeni Kanunu’nun 182. maddesinde hâkime boşanma veya ayrılık kararı verirken ana ve babanın çocukla kişisel ilişkilerini düzenleme yetkisi tanınmıştır . Yine TMK 323/1’e göre “Ana ve babadan her biri, velâyeti kendisine verilmeyen çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına” sahiptir . Buna ek olarak, TMK 325/2 ile belirli hâllerde (örneğin anneannenin, babaanne ve dedenin) de çocukla kişisel ilişki kurma hakkı tanınabilir . Bu düzenlemelerin temelinde çocuğun üstün yararı ve ihtiyaçları bulunur; hâkim bu esasları gözeterek görüş günleri ve sürelerini belirler . Özetle, kişisel ilişki davası, velayeti olmayan tarafın çocukla görme usul ve esaslarını mahkemeye tespit ettirme yoludur.
Görevli Mahkeme: Kişisel ilişki davalarında görevli mahkeme, daima Aile Mahkemesi’dir . Yani bu davalar aile hukukuna ilişkin olduğu için aile mahkemesine açılır. Örneğin İstanbul’da yaşayan bir çift için bu dava İstanbul Anadolu Adliyesi bünyesindeki Aile Mahkemeleri’nde görülür. (Gerçekte İstanbul Anadolu Adalet Sarayı’nda 29 adet aile mahkemesi bulunmaktadır , bunlardan birine başvurulur.) Aile mahkemesi yoksa asliye hukuk mahkemesi yetkilidir .
Yetkili Mahkeme: Yetki, genellikle çocuğun yerleşim yeri mahkemesine aittir. Yani kişisel ilişki davası, Türk Medeni Kanunu ve HMK kuralları uyarınca çocuğun ikamet ettiği yerdeki aile mahkemesinde açılır . Örneğin çocuğu Kadıköy’de ikamet eden bir ailede, baba kişisel ilişki davasını İstanbul Anadolu Adliyesi (Haydarpaşa civarında) Aile Mahkemesi’ne açacaktır. İstanbul Anadolu Adliyesi, Anadolu yakasında Kadıköy’ü de içine alan bir adliyedir ve burada 29 aile mahkemesi hizmet verir . Çocuğun farklı bir şehirde yaşaması halinde yetkili mahkeme de çocuğun bulunduğu şehirdeki aile mahkemesi olur.
Zamanaşımı Süresi: Çocukla kişisel ilişki davası için kanunda özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir . Yani böyle bir dava, çocuğun reşit olmasına (18 yaşına) kadar her zaman açılabilir. Örneğin boşanma sonrası veya velayet kararı verildikten sonra dahi herhangi bir zaman kısıtlaması olmadan görüşme talebiyle mahkemeye başvurulabilir . Bu nedenle, kişisel ilişki hakkı çocuk reşit olunana kadar korunur ve talep edilebilir.
Boşanma veya Velayet Davasıyla Birlikte Açılabilir Mi? Evet, kişisel ilişki davası boşanma veya velayet davası sürecinde ya da bu davalardan bağımsız olarak açılabilir. TMK 182’ye göre boşanma davası devam ederken hâkim, boşanma kararını verirken aynı zamanda çocukla kişisel ilişkiyi (görüş günlerini/sürelerini) düzenler . Yani çekişmeli boşanma davasında hâkim genellikle velayeti bir eşe verirken diğer eş lehine aylık görüş günleri veya bayram tatillerinde görüşme hakkı tanır. Bunun dışında, boşanma veya ayrılık davası sona erdikten sonra da taraflar, çocuğun üstün yararı için ayrı bir kişisel ilişki davası açabilir. Örneğin Ali ile Ayşe boşandığında Ayşe’ye velayet verilmişse Ali, boşanma davasıyla birlikte veya sonrasında İstanbul Anadolu Aile Mahkemesi’ne başvurarak çocuğuyla ne zaman ve ne süreyle görüşebileceğini talep edebilir . Benzer şekilde sadece velayet davası süreçleri içinde de hâkim çocukla kişisel ilişkiyi karara bağlayabilir.
🔄 Davadan Vazgeçme, Feragat, Duruşmaya Katılmama, Düşme, Açılmamış Sayılma
Davadan Vazgeçme: Davacı (görüşme hakkını talep eden taraf) davasından feragat edebilir. Yani dava dilekçesi geri çekilebilir. Örneğin Ali, dava açtıktan sonra eşinden çocuğu görmek için izin aldığını belirterek mahkemeye “davamdan vazgeçiyorum” diye dilekçe verir. Mahkeme, davadan vazgeçme talebini kabul ederek davayı düşürür. Bu durumda karar kesinleşmez ve taraflar arasındaki görüşme düzeni yeniden talep edilebilir.
Feragat: Türk Medeni Kanunu’nda şahsi ilişki hakkından feragat mümkün değildir (bu hak kamu düzeni gereği korunur). Ancak davada taraf, açıkça talepten vazgeçtiğini beyan edebilir. Bu pratikte “vazgeçme” ile benzer sonuç doğurur. Örneğin ilk duruşmada Avukat Fatih Derin, davacı Ali’nin talepten tamamen vazgeçtiği beyanını mahkemeye sunarsa, hâkim davayı kapatır.
Duruşmaya Katılmama: Davalı veya davacı duruşmaya katılmadığında dava usulden devam eder. Katılmayan taraf, taleplerini ve savunmasını duruşmada yapamamış olur. Örneğin duruşmada Ayşe (davalı) gelmezse, hâkim Ali’nin delillerini inceleyerek karar verebilir. Davacı gelmezse, dava usulden reddedilebilir veya duruşma ileri tarihe ertelenebilir.
Davanın Düşmesi: Taraflardan davacı, yargılamanın belli aşamalarında gerekli işlemleri yapmazsa (örneğin iki duruşmada da gelmeyip mazeret bildirmezse) dava “düşer”. Örneğin Ali, iki hafta üst üste duruşmaya gelmez ve mazeret sunmazsa mahkeme “davacıdan kaynaklanan eksiklik” gerekçesiyle davayı düşürebilir. Düşme, davanın esastan reddi anlamına gelmez ancak yeniden dava açılması için önceki sürecin sona erdiği anlamına gelir.
Açılmamış Sayılma: Dava dilekçesi usule veya yetkiye uygun açılmamışsa, hâkim davayı “açılmamış sayılabilir”. Örneğin Ali, görevli olmayan bir mahkemeye yanlışlıkla dava açmışsa mahkeme bu kusuru görür ve “açılmamış sayılma” kararı ile davayı reddeder. Veya dilekçede zorunlu bilgiler eksikse, eksikliğin giderilmemesi durumunda dava açılmamış sayılabilir. Bu durumlarda eksiklik tamamlandığında dava yeniden açılabilir.
📝 Örnek Dava Dilekçesi
T.C. İSTANBUL ANADOLU ADALET SARAYI
AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
DAVACI: Ali …
, İstanbul İlinde ikamet etmektedir. (T.C. Kimlik No: 12345678901)
VEKİLİ: Av. Fatih Derin, … Barosu, … Adres, … Telefon
DAVALI: Ayşe …., İstanbul İlinde ikamet etmektedir. (T.C. Kimlik No: 10987654321)
KONU: Ortak çocuklarımızdan [çocuğun adı], doğum tarihli çocuğumuz ile davacı arasında uygun kişisel ilişkinin (görüşme) düzenlenmesidir.
OLAYLAR:
Davacının davalıyla evliliğinden olan [çocuğun adı], …/…/20.. doğumludur. 20.. yılında boşanma kararı verilmiş olup, çocuğun velayeti davalıya verilmiştir. Boşanma kararında davacı lehine aylık 1 hafta sonu görüşme hakkı tanınmıştır. Davalı, kararın kesinleşmesinden sonra çocuğun ziyaret edilmesini engellemektedir. Müştereken getirilen çocuğumuzla görüşme hakkım kısıtlanmıştır.
HUKUKİ NEDENLER: Türk Medeni Kanunu’nun 182. ve 323. maddeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri ile iş bu davanın açılmasını gerektiren diğer yasal düzenlemeler.
DELİLLER: Nüfus kayıt örneği, boşanma ilamı, tanık beyanları, çocuk psikologu raporu, tüm yazışmalar.
SONUÇ VE TALEP: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı yararına aylık 1 hafta sonu olmak üzere çocuğumuz [çocuğun adı]’yla aramızda TMK 323 ve ilgili kanunlar çerçevesinde uygun kişisel ilişki kurulmasına; mahkemece uygun görülecek süre ve koşullarda çocuğun tarafımıza bırakılmasına; resmi kararın tarafıma tebliğine; yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.
20../…/20…
Davacı Vekili
Av. Fatih Derin
Comments are closed